Nicel araştırmalarda anket sonuçlarını analiz etmek, çalışmanın en önemli kısımlarından biridir. Anketi dolduran kişinin cevaplarındaki boşluklar ve tutarsızlıklar, araştırma sonuçlarını değiştirir. Bu durum, akademik çalışmanın geçerlik ve güvenilirliğini etkileyen faktörlerdendir.
Anketler bazen oldukça uzun ve beklenmedik sıklıkta karşımıza çıkabilir. Örneğin eğitim sektöründe bir öğretmen için üst üste gelen birkaç anketi doldurmak zihinsel yorgunluk verir. Araştırma yapan kişi ise merakla beklediği anketleri geri toplamada çoğu zaman güçlük yaşar.
Bir de yakınlarımızın ricası “hatır gönül anketleri” vardır. Önce itinayla cevaplamak, sonra aynı anketi yeterli sayıya ulaşılması adına çevreyle paylaşmak lazımdır.
Bir kişilik envanteri düşünelim. Hangi kişilik tipinde olduğumuzu öğrenmek hedefiyle madde sayısı çok fazla dahi olsa, envanterin her adımında sabırla ve dikkatle ilerleriz. Akademik çalışmalarda kullanılan veri toplama araçlarına verdiğimiz yanıtların sonunda ise bizlere teşekkürden başka ifade edilen herhangi bir dönüt yoktur.
Halbuki;
Elimizde, amacı “Öğretmenlerin Okulda Yaşadıkları Mobbing Durumlarının Belirlenmesi” olan bir araştırmaya ait anket olsun. Katılımcı anket sonucunda, çalıştığı okulda kendisine uygulanan mobbing türünü ve düzeyini öğrenecekse işte o zaman heyecanla bu anketi cevaplamaz mı?
Hızla büyüyen teknolojiyi de göz önünde bulundurduğumuzda anketlerin uygulama basamaklarında bir değişim gerekmektedir. Anketin yanıtlanmasının ardından katılımcıya bireysel değerlendirmeler sunulsa ve bu durum anketin başında belirtilse büyük merak uyandırabilir. Böylece katılımcı ankete daha istekli cevaplar vererek araştırmanın geçerliğine büyük katkı sağlayacaktır.
